← Önceki (Miktar Belirtme) | | İçindekiler | | Sonraki (Kıyaslama) → |
(1) ここには、誰もいないようだ。- Burada kimse yok gibi görünüyor.
(2) 映画を観たようです。- Filmi izlemişe benziyor.
Adlardan sonra geldiğinde araya 「の」 ilgeci girer. Nalı sıfatlar ise 「な」 ekini alır.
(3) 学生のようだ。- Öğrenci gibi duruyor.
(4) ここは静かなようだ。Burası sessiz gibi.
Üçüncü örnekte fiziksel benzerlikten bahsedilmiyor, kişinin halinden hareketle bir tahmin yürütülüyor.
Bu kullanım bazen beklenmedik sonuçlar doğurabilir. Mesela 「おいしいようだ」 ifadesini iltifat niyetiyle kullanamayız. Tersine kaba bir söz olur, çünkü "Lezzetli gibi duruyor [ama acaba gerçekten öyle mi]" anlamına
gelir..
「よう」 sözcüğünün kendisini nalı sıfat gibi kullanabiliriz.
(5) あの人を見たような気がした。- O kişiyi daha evvel görmüş gibi hissettim.
(6) 彼は学生のような雰囲気ですね。- Öğrenciymiş gibi bir havası var.
Son olarak 「に」ilgeci ile olan kullanımı gösterelim.
(7) ちょっと怒ったように聞こえた。- Kızmış gibi ses verdi.
(8) 何も起こらなかったように言った。- Birşey olmamış gibi konuştu.
Olumlu | Olumsuz | |||
---|---|---|---|---|
Şimdiki Zaman | 犬みたい | Köpeğe benziyor | 犬みたいじゃない | Köpeğe benzemiyor |
Geçmiş Zaman | 犬みたいだった | Kepeğe benziyordu | 犬みたいじゃなかった | Köpeğe benzemiyordu |
İkinci örnekte kişinin üniforma giymesine rağmen öğrenci olmadığı ima ediliyor. 「よう」nun üçüncü örneğiyle aradaki farka dikkat edin. Orada kişinin öğrenci olma ihtimali de var. Bu olumsuz imadan dolayı 「みたい」 sözcüğü her cümle için uygun olmayabilir. Örneğin 「おいしいみたい」 denmez çünkü tatlı olmayabileceği ima ediliyor. Benzer şekilde 「かわいいみたい」 da denmez.
Yanlış çekime bir örnek.
(誤) このピザはお好み焼きみたくない?- (みたい nin çekimini ili sıfatların 「~たい」 çekimi gibi yapmaya çalışmayın)
(3) このピザはお好み焼きみたいじゃない?- Bu pizza okonomiyakiye benzemiyor mu?
Geçmiş zaman ve geçmiş zamanın olumsuz çekimine örnekler.
(4) 喫茶店に行くみたいだった。- Kafeye gidiyormuşuz gibi geldi.
(5) 秘密を教えてくれるみたいじゃなかった? - Sırı açıklayacakmış gibi gelmedi mi?
「みたい」 çoğunlukla konuşma dilinde kullanılır. Yazı dilinde ise 「よう」 tercih edilir. Önceki iki örneği yazı diline uyarlayalım:
(6) もう売り切れのようだ。- Görünüşe göre çoktan tükenmişler.
(7) このピザはお好み焼きのように見える。- Bu pizza okonomiyakiye benziyor.
Rulu eylemlerin 「る」su çıkarılır.
(1) バランスが崩れて、一瞬倒れそうだった。
- Dengemi kaybedince bir an çökecek oldum.
Ulu eylermlerin son hecesi, ünlüsü / u / yerine / i / olacak şekilde değişir.
(2) この辺りにありそうだけどな。
- Bu civarda olması gerekir, ama...
Sıradaki örnekte 「おいしい」nin 「い」si çıkarılmış.
(1) この漬物はおいしそう!
- Bu turşu lezzetli olsa gerek.
Not: 「いい」 sözcüğü bu kurala uymaz. 「いい」 yerine 「よさ」 kullanılır.
(2) これも結構よさそうだけど、やっぱり高いよね。
- Bu da oldukça iyi gibi duruyor ama bu durumda pahalıdır da, değil mi?
Nalı sıfatlar herhangi bir değişikliğe uğramaz.
(3) お前なら、金髪の女が好きそうだな。
- Seni az buçuk tanırım; sen sarışınları seviyorsundur.
「来る」 eyleminin olumsuz biçimi 「こない」 olduğundan, 「~そう」 eklenmiş hali 「こなさそう」dur.
(1) もう10時になったから、来なさそうだね。
- Artık saat onu geçtiğinden, büyük olasılıkla gelmez.
(2) これはただの試合じゃなさそうだ。
- Bu, sıradan bir maç olmayacak [diye söylüyorlar].
「~ない」 ile oluşturulmuş ili sıfatlar da bu kurala uyar. Örneğin 「もったいない」 - 「もったいなさそう」, 「情けない」 - 「情けなさそう」.
(誤) その人は学生そう。
Aynı şeyi anlatmak için adlarla kullanabileceğimiz başka kurallar var. Bunları daha önce işlemiştik.
(1) その人は学生でしょう。
- O öğrencidir herhalde.
(2) その人は学生だろう。
- O öğrencidir herhalde.
「かわいそう」 sözcüğü de başka bir istisna, "zavallı" demek. "Şirin" olma ile bir alakası yok, acıma belirtir. Doğru kullanmaya dikkat edelim.
(1) この犬はかわいそう。
- Zavallı köpek.
(2) この犬はかわいい。
- Bu köpek şirin.
(1) 明日、雨が降るそうだ。- Yarın yağacakmış diyorlar.
(2) 毎日会いに行ったそうです。- [Dediklerine göre] hergün buluşmaya gidermiş.
Adlara ve nalı sıfatlara 「だ」 eklemeyi unutmayalım.
(3) 彼は、高校生だそうです。- [Duyduğuma göre] lise öğrencisiymiş.
「そうです」 cümlenin başındaysa önüne 「だ」 eklememiz gerekir.
(1) 今日、田中さんはこないの?- Tanaka bugün gelmiyor mu?
(2) だそうです。- Öyle diyorlar.
(A) 今日、田中さんはこないの?- Tanaka bugün gelmiyor mu?
(B) こないらしい。- Gelmeyeceğe benziyor.
(A) あの人は何なの?- Oradaki kişi kim? (Aslı: Oradaki kişi neyin nesi?)
(B) 美由紀さんの友達らしいですよ。- Miyuki'nin arkadaşıymış.
Bir kişinin hareketlerinin bıraktığı izlenimi de dile getirebiliriz.
(1) あの子は子供らしくない。- O çocuk diğer çocuklar gibi değil.
(2) 大人らしくするつもりだったのに、大騒ぎしてしまった。- Niyetim yetişkinlere yakışır şekilde davranmaktı, ama [malesef] rezalet çıkardım.
「 っぽい」 eklenmiş sözcüklerin çekimi ili sıfatlar gibi yapılır (üçüncü örneğe bakın).
(1) あの人はちょっと韓国人っぽいよね。- Hakikaten Koreliye benziyor, dimi?
(2) みんなで、もう全部食べてしまったっぽいよ。- Baksana, hep beraber bütün yemeği yemişler bile.
(3) 恭子は全然女っぽくないね。- Kyôko hiç kadına benzemiyor, dimi?