← Önceki (Belirsizliğin Dereceleri) | | İçindekiler | | Sonraki (Benzerliğin İfadesi) → |
(1) りんごだけ。
- Elma sadece.
(2) これとそれだけ。
-Bir bu, bir de şu. (Başka yok.)
İlgeçler, İlgeçler 2, ve İlgeçler 3 konularında işlediğimiz ilgeçlerden herhangi biri 「だけ」 ile birlikte kullanılacağı zaman 「だけ」 den sonra gelir.
(1) それだけは、食べないでください。
- Bir bunu yeme. (Başka şeyleri yiyebilirsin.)
(2) この歌だけを歌わなかった。
- Tek bu şarkıyı söylemedim.
(3) その人だけが好きだったんだ。
- [Aralarından] sadece o kişiyi sevmiştim.
Birden fazla başka ilgeç varsa, bunlar da 「だけ」 den sonra gelir.
(1) この販売機だけでは、500円玉が使えない。
- Bir bu otomatta 500 yenlik paralar geçmiyor.
Bazen de 「から」 ve 「まで」 ilgeçleriyle olduğu gibi kesin bir sıra yok. Biz deneme olsun diye Google'da iki türlü sıralamayı da sorguladık. Google 「からだけ」 için 90,0000, 「だけから」 içinse 50,000 sonuç döndürdü.
(1) 小林さんからだけには、返事が来なかった。
- Yalnız Kobayaşi Bey'den cevap gelmedi.
Başka bazı ilgeçlerden farklı olarak 「だけ」 doğrudan eylemlere de uygulanabilir.
(1) 準備が終わったから、これからは食べるだけだ。
- Hazırlıklar bittiğine göre şimdi [bunları] yemek kaldı sadece.
(2) ここに名前を書くだけでいいですか?
- Buraya sadece adımı yazsam olur mu?
(1) この乗車券は発売当日のみ有効です。
- Bu bilet sadece satıldığı gün için geçerli.
(2) アンケート対象は大学生のみです。
- Bu anket yalnız üniversite öğrencilerine yönelik.
(1) これしかない。- Bundan başkası yok.
Sıradaki örnek yanlış.
(誤) これしかある。- (Yanlış)
Görüldüğü üzere, 「しか」 ilgeci diğer seçenekleri kesin olarak dışlar. 「だけ」 ilgecinde böyle bir durum yok.
(1) これだけ見る。- Yalnız buna bak.
(2) これだけ見ない。- Yalnız buna bakma.
(3) これしか見ない。- Bundan başkasına bakma.
Birkaç örneğe daha bakalım.
(1) 朝ご飯しか食べられなかった。- Kahvaltıdan başka birşey yemedim.
「しか」 ilgecininin olduğu cümleler bütün olmalı. 「だけ」 ilgecinde ise cümle sonundaki birkaç sözcük atılabilir.
(質問) 全部、買うの?- Hepsini mi alıyorsun?
(1) ううん、これだけ。- Hayır, yalnız bunu.
(2) ううん、これしか買わない - Hayır, bundan başkasını almayacağım.
(誤) ううん、これしか。 - (Yanlış, cümlede eylemin olumsuzu da olmalı.)
Yan yana geldikleri zaman 「しか」 ilgeci 「から」 ve 「まで」 ilgeçlerinden sonra gelir. Google'da arama yaptığımızda
「からしか」 sorgusu için 60,000 sonuç alırken 「しかから」 için sadece 600 sonuç aldık.
(1) アリスからしか何ももらってない。- Alice'ten başka kimseden birşey gelmedi.
「しか」 ilgecini eylemlerle de kullanmak mümkün.
(1) これから頑張るしかない!- Bundan böyle var gücümüzle çalışmak şart!
(2) こうなったら、逃げるしかない。- Olaylar bu hali alınca kaçmaktan başka çare kalmadı.
(3) もう腐ったから、捨てるしかないよ。- Çürümüş zaten, atmaktan başka çare yok artık.
(1) 何だよ!おばさんばっかりじゃないか?
- Bu da nesi? Annem yaşında kadınlar doluşmuş. (Aslı: Hepsi orta yaşlı kadınlar değil mi bunların?)
Kızlar aynı olayı şöyle dile getirir:
(2) いやだ。おばさんばっかり。
- Kız bu ne? Etraf teyze kaynıyor.
(1) 崇君は漫画ばっかり読んでてさ。かっこ悪い。
- Takaşi çizgi romandan başka birşey okumaz. Hiç karizması yok çocuğun.
Teklifsiz konuşmalarda cümleleri böyle ortada (eylem olmadan) bitirmek olağan. Buradaki 「読んでて」 ifadesi 「読んでいる」 nun kısa hali. Bu örnekte konuşucu hikayesini daha sonra bir sonuca bağlayacağını ima eder.
(2) 彼は麻雀ばかりです。
- Aklı fikri macong'da. (Macong oynamaktan başka şey yapmaz.)
(3) 直美ちゃんと遊ぶばっかりでしょう!
- Naomi'yle takılmaktan başka şey yapmıyorsun galiba!
(4) 最近は仕事ばっかだよ。
- Son günlerde varsa yoksa hep iş. (Kafamı kaşıyacak vaktim olmuyor)
(1) 佐藤さんは料理が上手で、また食べ過ぎました。
- Satô Bey çok güzel yemek yapar, ben yemeği yine fazla kaçırmışım.
(2) お酒を飲みすぎないように気をつけてね。
- İçkiyi fazla kaçırmamaya dikkat et, tamam mı?
(3) 大きすぎるからトランクに入らないぞ。
- Oğlum fazla büyük o, bagaja sığmayacak.
(4) 静かすぎる。罠かもしれないよ。
- [Etraf] fazla sessiz. Bir tuzak olabilir doğrusu.
(5) 時間が足りなさすぎて、何もできなかった。
- Zamanım hiç yetmedi, hiçbirşey yapamadım.
(6) 彼には、彼女がもったいなさすぎるよ。
- Vallahi kız onunla harcanıyor. (Kız daha iyisine layik.)
「すぎる」 eyleminin gövde halini kullanma da sıkça rastlanan bir durum.
(Aさん) 昨晩のこと、全然覚えてないな。
- Var ya, dün gece ne olduğunu hiç hatırlamıyorum.
(Bさん) それは飲みすぎだよ。
- Çok içmek böyle işte. (İçkiyi fazla kaçırdın, ondan.)
(1) 昨日、電話三回もしたよ!
- Dün seni en az üç defa aradım!
「も」 ilgeci hemen miktar belirten sözcükten sonra gelir, yani "üç defa" anlamındaki sözcükten sonra. Bu örnekte konuşucu üç defa aramasına rağmen telefona cevap verilmediğinden yakınmakta. Örnekten anlaşıldığına göre bir numarayı üç defa aramak aşırı bir zahmet.
(2) 試験のために三時間も勉強した。
- Sınav için tam üç saat çalıştım.
(3) 今年、十キロも太っちゃった!
- Bu sene tam 10 kilo almışım!
(1) 今日の天気はそれほど寒くない。
- Bugün hava o kadar soğuk değil.
(2) 寝る時間がないほど忙しい。
- Uyumaya bile zamanım yok, o kadar yoğunum.
「ほど」 sözcüğü koşul cümlelerinde kullanıldığında Türkçe'ye "Ne kadar... o kadar..." şeklinde çevrilebilecek yapı meydana gelir. Bu yapının kuruluşu şöyle: [eylemin koşul çekimi] [aynı eylem+ほど].
(1) 韓国料理は食べれば食べるほど、おいしくなる。
- Daha çok yedikçe insana Kore mutfağı daha lezzetli geliyor.
Bu örneğin aslına en yakın çevirisi şöyle: "Kore mutfağından bahsedelim; [ondan] yersen, yediğin mitarda lezzetli olur". Bu ve benzeri örneklerde 「ば」 koşul eki yerine 「たら」 koşul eki de kullanılabilir, ancak 「なら」 ve 「と」 koşul ekleri kullanılamaz.
(1) 歩いたら歩くほど、迷ってしまった。
- Yürümeye devam ettikçe iyice kayboldum.
(2) 勉強をすればするほど、頭がよくなるよ。
- Dersine daha çok çalıştıkça daha zeki olur kişi.
「ば」 koşul ekini kullanarak bu yapıyı ili sıfatlara da uygulayabiliriz.
(1) iPodは、ハードディスクの容量が大きければ大きいほどもっとたくさんの曲が保存できます。
- Sabit diskinin sığası ne kadar büyürse, iPod'a o kadar fazla şarkı kaydedilir.
(2) 航空券は安ければ安いほどいいとは限らない。
- Uçak bileti ne kadar ucuz olursa o kadar iyi olur demek değil illa.
Nalı sıfatlarla 「ば」 koşul ekini kullanamayacağımız için aynı işlevdeki 「なら」 koşul ekini kullanırız. Yalnız bu yapı kulağa biraz garip geldiği için pek tercih edilmez. Bu kullanımda nalı sıfatın 「な」sı her zaman eklenir.
(1) 文章は、短ければ短いほど、簡単なら簡単なほどよいです。
- Cümleler ne kadar kısa, ne kadar basit olursa o kadar iyi olur.
(1) このビルの高さは何ですか?
- Bu binanın yüksekliği ne?
(2) 犬の聴覚の敏感さを人間と比べると、はるかに上だ。
- Köpeklerin işitme duyusu insanlarınkine göre çok daha hassas.